Lakşmi, Ekvador’un Cuenca şehrinde doğmuş olup, 20 yılı aşkın süredir Sufi yolunda yürümektedir. Cuenca Sufi Çemberi'nin haftalık toplantılarının ana organizatörü olarak yer almış ve yerel ve uluslararası rehberlerle birlikte Sufi inzivaları ve dans kamplarına katılmıştır. Adanmışlığı, onu yurtdışında inzivalara rehberlik etmeye ve Türkiye ile İran'daki Beyond Initiative projesiyle işbirliği yapmaya da yönlendirmiştir. Pandemi süresince, dünyanın dört bir yanındaki topluluklarla Zoom aracılığıyla bağlantıda kalarak Evrensel Barış Dansları topluluğuna ve Ekvador'daki Sufi topluluklarına haftalık olarak destek vermeye devam etti. Ayrıca, Latin Amerika'daki diğer topluluklarla ve daha önce İspanya, Letonya ve Rusya'da bağlantı kurdu. 2011 yılından beri Kundalini Araştırma Enstitüsü'nden sertifikalı bir kundalini yoga eğitmenidir. Evrensel Barış Dansları Ağı'nda lider ve sertifikalı mentor olup, Hazret-i İnayat Khan’ın Sufi geleneğinde, Sufi Ruhaniat International'da Sheikha'lık ve Siraj unvanlarını taşımaktadır.

Roquita, Dört arketiple çalışır: Genç Kız, Anne, Cadı ve Bilge Kadın; ayrıca dört ay evresi ve dört mevsimle de bağlantılıdır. Şili Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nden mezun olan Roquita, Grand Circus Theatre Company ile dünya çapında seyahat etmiş ve ülkesinde demokrasinin yeniden kazanılmasına katkıda bulunmuştur. Bu süreçte içsel yolculuğuna da başlamış, kendi içsel ve dışsal şifasıyla birlikte Peru'nun Amazon ormanlarında şamanlarla birlikte Doğa'nın ilaçlarıyla çeşitli deneyimler yaşamıştır. Ayrıca, kendisini tanrısal yollara yönlendiren büyük ustalarla tanışmış, meditasyon, yoga, kuantum şifası, Reiki, Zen masajı, şamanizm, Tantra, seksoloji gibi birçok kadim öğretiyle tanışmıştır. Evrensel Barış Dansları’nın sertifikalı liderlerinden biridir. Aynı zamanda bir barış aktivisti, kadın çemberi lideri, Ay Dansçısı, tütsü yakan şifacı (Sahumadora), yumurtalık nefesi eğitmeni ve Michel Odent ve Guadalupe Trueba ile eğitim almış bir doula'dır. Matríztico Çemberi’nin kurucu ortaklarından ve Ay Annesi (Moonmother) unvanına sahiptir. Şu anda Şili'de ve dünya çapında seyahat ederek kadınları kutsal ateşe inisiye etmekte, Doğa’nın ruhlarına ve elementlerine adaklar sunmakta ve Evrensel Barış Dansları'nı kolaylaştırmaktadır. BLISS, La Posada de la Abuela.

Şeyh İssa Nessim Baba. Aslen Kaliforniyalı olan İssa Baba, on yılını Türkiye ve Amerika arasında geçirerek İstanbul'un yüzyıllık Sufi tekkelerinde zengin eski Sufi müziği geleneğini öğrenmeye odaklanmıştır. Ajmeri Chishti ve Kadirî Sufi geleneklerine bağlı olan ve merhum İbrahim Baba'nın oğlu ve halefi olan İssa Baba, merkezi Türkiye'de olan ancak dünya genelinde üyeleri bulunan bir cemaate hizmet etmektedir. Temsil ettiği manevi yol, Hazreti Muinuddin Çişti'nin öğretilerine dayanmakta olup, yoksulların dostu olan Hâce Garib Nevaz'ın ilahi olanın tüm tezahürlerine karşı kalp açıklığı mesajını öğrettiği bir yoldur.

İhab Radwan, 5 yaşından itibaren Kahire Konservatuvarı'nda klasik müzik eğitimi aldı. Mısır'daki parlak müzik kariyerinin ardından Fransa'ya yerleşti. Solist ve besteci olarak Michel Godard, Anne Paceo, Toine Thys, Monica Pasos, Ricardo Ribeiro, Natasa Mirkovic, Jarrod Cagwin, Guillemette Laurens, Helsinki Barok Orkestrası, Paris Oda Orkestrası ve dünyaca ünlü birçok ilham verici müzisyenle çalıştı. Ihab, Hughes de Courson ile birlikte "Mozart in Egypt" albümünün kaydında yer aldı; bu albüm dünya çapında 3 milyon kopya sattı. Ayrıca, "Love’s Impressions" adlı filmin müziklerini besteledi. Bu film, Londra Film Festivali'nde En İyi Film ve En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü, Dubai Uluslararası Film Festivali'nde ise En İyi Film Müziği Ödülü'nü kazandı. Mısır'da Herbie Hancock ve Mısırlı davulcu Yehia Khalil ile çeşitli müzikal projelerde yer aldı. İhab, ünlü Mısırlı besteci Fathy Salama ile yıllarca çalıştı ve Youssou N’Dour için yapılan "Egypt" projesine katıldı. Bu kayıt, En İyi Dünya Müziği Albümü dalında Grammy Ödülü kazandı. İhab, ud ustalık sınıfları, doğu müziği, Arap müziği doğaçlamaları ve çeyrek tonlar ve 1/9 tonlar (koma) içeren akortlanmamış ölçekler üzerine dersler vermektedir. Bestelerini, eski Mısır ve Arap melodilerine olan hakimiyetiyle çağdaş bir performansla sunmaktadır. Ud ve Arap müziği, meditasyon ve içsel keşif için bir kapıdır. Teknik, spontane ve doğaçlamayı bir araya getirerek, ud; derin bir tefekkürden karmaşık bir virtüöziteye uzanan çok renkli bir duygu tablosuna dönüşür.

Ashira, sesi aracılığıyla ruhsal, duygusal ve fiziksel dönüşüm süreçlerini içeren atölyeler, şarkı çemberleri ve törenler yönetmektedir. Atölyelerinde şamanik yöntemler, kabile ve kutsal şarkılar, nefes çalışmaları, hareket ve kadim duaları kullanarak ruhun sezgisel diline yer verir. Ashira, İsrail'deki "Neshamani" kabile ve dünya folklor korosunun lideridir. Tel Aviv Üniversitesi'nden tiyatro alanında lisans ve ritüel tiyatro araştırmalarına odaklanan yönetmenlik yüksek lisans derecesi ile mezun olmuştur. Biyoenerji, refleksoloji ve Theta Healing alanında sertifikalı bir terapisttir. Alaska'dan Şaman White Eagle tarafından Avrupa'daki Kutsal Ses Şifası turu sırasında inisiye edilmiştir.

Azarakhsh Farahani (1981 doğumlu), İran'ın Tahran şehrinde yaşayan bir illüstratör, müzisyen ve oyuncudur. Tahran Azad Üniversitesi'nden resim alanında lisans diplomasına sahiptir. İllüstratör ve ressam olarak birçok festival ve sanat sergisine katılmış, sayısız ödül kazanmıştır. Ocak 2017 ile Kasım 2023 arasında Azarakhsh, dünya çapında 17 solo illüstrasyon ve resim sergisi ile 23 grup sergisinde yer almıştır. Ayrıca birçok projede illüstratör ve grafik tasarımcı olarak görev almıştır. 1996-1999 yılları arasında deneysel ve profesyonel olarak serbest karikatüristlik yapmış ve çalışmaları Abrar, Fath, Aftabgardan, Chista, Keyhan Karikatür, Tanz-o-Karikator, Jelveye Honar, Soroosh-e-Nojavan, Ayandehsazan ve Aban gibi birçok İran dergisinde yayımlanmıştır. Son yıllarda birçok kitap ve etkinlik posteri için illüstrasyonlar yapmıştır. Azarakhsh, Ekim 2017'de Tahran'da düzenlenen Behance Portfolio Reviews sanat yarışmasında jüri üyesi olarak görev almıştır. Ayrıca, son 18 yıldır müzik üreten Azarakhsh, 2003 yılında kurduğu Koochneshin adlı grubun kurucusu ve beyni olarak tanınmaktadır. Koochneshin, 2003 yılında düzenlenen ikinci Tahran yeraltı müzik festivalinde en iyi grup seçilmiştir. Tahran'ın kültürel sahnesinin ayrılmaz bir parçası olarak, birçok etkinlik düzenlemiş ve ulusal ve uluslararası düzeyde sayısız konserde sahne almıştır. Oyuncu olarak, Azarakhsh, 2016'da Tahran'da düzenlenen 34. Fecr Film Festivali'nde ve Eleştirmenler ve Senaristler Birliği'nin 10. Festivali'nde "Malaria" adlı uzun metrajlı filmdeki rolüyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülüne aday gösterilmiştir.

Anitxa Root, küçük yaştan beri dans eden bir sanatçıdır. Araştırmaları bale ve modern dans ile başlamış, ardından Flamenko, Butoh ve Odissi'yi de içeren kapsamlı çalışmalara yönelmiştir. Hindistan'da yedi yıl boyunca yaşadığı dönemde klasik dans üzerine de eğitim almıştır. Son yıllarda ise araştırmaları Afrika kıtasına, özellikle Mali, Senegal, Burkina Faso ve Brezilya’ya yönelmiştir. Bedenini son projelerine ilham kaynağı olarak kullanmış, bu bölgelerden edindiği ilhamla projeler geliştirmiştir. Dansçı ve dans öğretmeni olan Anitxa, aynı zamanda dünya müziği grubu Yemadas’ın vokalidir. Yemadas, beş albüm çıkarmış bir dünya müziği grubudur ve Anitxa burada müzik tutkusu ve ukulele, Space Drum ve çok çeşitli perküsyon enstrümanları çalma yeteneğini geliştirmiştir. Birçok farklı ülkede yaşamış ve sahne almıştır, sonunda Portekiz'in güneyine yerleşmiştir. Koreograf Madalena Vitorino ile "Rastilho", "Mar Adentro", "Evaporo 2", "A Cantora Deitada" gibi projeler geliştirmiştir. Son olarak, Portekiz köklerine adanmış ve perküsyon, vokal ve tiyatroyu bir araya getiren "Adufeiras em Flor" projesini hayata geçirmiştir.

Yemadas, 2011 yılında Ana ve Tiago (Portekizli bir çift) Tarafından kurulan bir dünya müziği grubu, Hindistan'da doğdu. Lively Up Your Earth Festivali'ne katılmak için davet edildiler ve sahnede büyük bir başarı yakaladılar, çünkü insanları gerçekten dans ettiren tek grup onlardı. O andan itibaren Yemadas, misyonlarının başkaları için müzik yapmak olduğunu fark etti. Konserleri sadece bir eğlence değil; törenler, kutlama ritüelleri, ses birliğinin korosu ve doğayla ve ruhlarımızla uyum içinde yeni bir dünyaya yönelik derin bir mesajdır. Bazen izleyicilerle etkileşime girip onları şarkı söylemeye teşvik ederken, bazen de kabile ritimleri insanları dans ettirir. Bu, sürekli iyi hisler ve Hayatı ve Yaşamayı kutlamanın saf coşkusunun aktığı bir akıştır. Bir grup olarak büyüyüp evrim geçirdiler ve her zaman diğer müzisyenleri çalmaya, diğer dansçıları dans etmeye davet ettiler. Müzikleri, güçlü ritimler, derin mesajlar ve büyük enerji kombinasyonuyla bu grubu otantik ve benzersiz kılıyor. Stillerini, dünya çapındaki birçok seyahat sırasında, Latin Amerika (Brezilya, Peru, Meksika, Küba, Kolombiya), Afrika (Fas, Mali, Burkina Faso, Senegal, Cabo Verde, Gine Bissau) ve Asya (Hindistan, Nepal, Endonezya, Sri Lanka) gibi ülkelerde geliştirdiler. Bu ülkelerde, güçlü kültürler ve müzik ve dans ustalarından ilham aldılar. Portekizce, İspanyolca, İngilizce ve Afrika dillerinde birçok orijinal şarkı bestelediler. Yemadas bir gruptan daha fazlası. Güney Portekiz'de kendi ekoköyleri var, daha sürdürülebilir bir hayat yaşıyorlar, yiyeceklerini yetiştiriyorlar, evlerini inşa ediyorlar, sanatsal rezidanslar veriyorlar ve insanların hayatlarını değiştirmeleri için doğal sanatlar yaşam kursları düzenliyorlar. Afrika dansı, Beden Müziği, davul çemberleri ve etnik ilahiler gibi konuları birçok festivalde ve sosyal/eğitim projelerinde öğrettiler. Ayrıca Portekiz'deki ve yurtdışındaki birçok festivalde sahne aldılar: Boom, FMM, Terra Mãe, Andanças, Avante (Portekiz), PachaMama (İsviçre), Feed the Soul (İtalya), Re-Green (Yunanistan), Yoga-Music Festivali (Almanya), Femart (Kosova), vb. Şimdiye kadar beş albüm ürettiler. İlk albümleri Thamarai, okullar, öğretmenler ve aileler için özel bir baskıydı. Ardından Afrika gezisi sonrası Guru is Inside, Hindistan'da Intergalactic Massala, Portekiz'de Chamado ve Landscape albümlerini çıkardılar. Çağdaş-kabile tarzlarındaki müziklerinde balafon, n'goni, cajon, djembes, davullar, didgeridoo, berimbau, tef, kalimba, şaman davulu, flütler, darbuka, duf, rik gibi çeşitli enstrümanlar bulunuyor. Ayrıca daha modern enstrümanlar olan elektro gitar ve bas gitar, hang drum, ukulele ve davul seti de kullanıyorlar. Müzik türleri reggae, funk, desert blues, samba, afro-grooves ya da kendi ilham ve yaratıcılıklarından doğan modern bir füzyon olabilir. Konserlerinde dans performansları da yer alır ve bu da onları görsel olarak daha çekici kılar. Bu yıl, yeni grup üyeleriyle birlikte daha fazla şarkı besteleyip altıncı albümlerini hazırlıyorlar. Yemadas, şimdi UNIVERSAL SOUNDS (İsviçre) projesinin bir parçası olarak yeni projeler yaratmak ve müziklerini manevi bir amaçla yaymak için çalışıyor.

Nueva Helvecia, Uruguay doğumlu olan sanatçı, 2015'ten beri Amares Teatro'da oyuncu-araştırmacı olarak çalışmaktadır. Burada "Oyuncunun Teknik ve Enerji Eğitimi", "Palyaçoluk Sanatı", "Alışılmadık Mekanların Tiyatrolaştırılması" ve "Hastane Palyaçosu" gibi alanlarda araştırmalar yapmaktadır. Figür pateni, çağdaş sirk (özellikle hava akrobasisi ve çift akrobasi), fiziksel tiyatro ve palyaçoluk üzerine eğitim almıştır. Jean Paul Galinsky (Fransa) ve Vladimir Lissovsky (Rusya) ile el dengesi ve çift akrobasi üzerine çalışmıştır. Ağustos 2015'ten bu yana, Andrés Fagiolino ile birlikte "Akrobatik Beden" adlı atölyeyi Brezilya, Bolivya, Kolombiya, Kosta Rika, Guatemala ve Meksika'nın çeşitli şehirlerinde sunarak nefes, hareket duyarlılığı ve statik-dinamik akrobatik tekniklerini keşfettikleri bir akrobatik ikili oluşturmuşlardır. 2016'dan bu yana hastane palyaçosu araştırmaları yapmakta ve birçok ülkede (Amerika, Afrika ve Asya'da) topluluk tiyatrosu atölyeleri vermektedir. Tekstil tasarımı ve kuyumculuk eğitimi almış olup, bu alandaki araştırmaları ve şirketin kostümlerini yaratma çalışmalarını sürdürmektedir. Performans sanatçısı olarak, çeşitli tiyatrolarda, alışılmadık sahnelerde, hastanelerde, hapishanelerde, okullarda, topluluklarda ve festivallerde sahne almıştır. "Lucidez", "RIO", "Encanto", "En la Orilla" ve "Memoria Chicha" gibi gösterilerde performans sergilemiştir. Tek kişilik gösterisi "Chicha", III. Ulusal Topluluk Tiyatrosu Buluşması'nda (Meksika), IV. Trujillo Palyaço Festivali'nde (Peru) ve I. Ruta Clown Festivali'nde (Huacho, Peru) seçilmiştir. 2018-2021 yılları arasında "Los Colores del Oxido" adlı gösterinin eş yönetmenliğini yapmıştır. Ayrıca 2018 yılında San Cristóbal de las Casas, Meksika'da düzenlenen "Festamalito" Tiyatro Festivali'nin ortak organizatörüdür ve "Dawa" Fiziksel Tiyatro ve Sahne Yaratımı Laboratuvarı'nın ortak yaratıcısı ve katılımcısıdır. Amares Teatro ile 2015-2019 yılları arasında dört yıllık bir Latin Amerika turuna çıkmış, 2019-2022 yılları arasında ise Afrika ve Asya turuna devam etmektedir. Totonacos (Meksika), Zapotecs (Meksika), Tzotziles (Meksika), Tzeltales (Meksika), Taraumaras (Meksika), Aymaras (Bolivya), Emberá Chami (Kolombiya), Masaai (Kenya), Bedouin Tarabin (Mısır), Mising (Hindistan) gibi yerli topluluklarda topluluk tiyatrosu atölyeleri vermektedir. Amares Teatro'da geliştirdiği çalışmalar üzerine Uruguay'ın çeşitli eyaletlerinde ve şu ülkelerde gösteriler sunmuş ve atölyeler düzenlemiştir: Arjantin, Brezilya, Bolivya, Peru, Ekvador, Kolombiya, Panama, Kosta Rika, Honduras, El Salvador, Guatemala, Meksika, Küba, Mısır, Kenya, Hindistan, Nepal, Vietnam, İsviçre ve İspanya.

Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum. Şarkı söylemek, kendimi rahatlatmamı, tanımamı, duygularımı harekete geçirmemi, sıkışıklığı aşmamı, dönüşmemi ve ifade etmemi sağlıyor. Şarkı söylerken keyif alıyorum; bu beni anın içine, gerçeğime ve kabullenişime getiriyor. Ve çünkü eğlenceli! Ayrıca paylaşılabilir bir şey olduğu için. Birlikte müzik yapmak, hayatımdaki en büyük sevinçlerden biri. Ama sıkışmış hissetmenin ne olduğunu da biliyorum, bana inanın. Şarkı söylemenin tamamen kendimizle olan ilişkimizle ilgili olduğunu fark ettim. Hem savunmasız hem de korkutucu olabilir - özellikle sesimizi başkalarıyla paylaşmak istediğimizde. Kendimizi açığa çıkarmak, yapabileceğimiz en korkutucu ama en ödüllendirici şeylerden biri olabilir. Bu heyecan verici bir yolculuk ve çok kıymetli. Profesyonel şarkıcıların olduğu ve geri kalanımızın dinlemek zorunda olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Ama eskiden böyle değildi. İnsanlık bu dünyada çok uzun zamandır dolaşıyor ve bu zamanın çoğunda şarkı söylemek herkes içindi. Uzun saatler süren fiziksel çalışmalarda ruh halini yüksek tutmanın, sevdiklerimizi kaybettiğimizde birlikte yas tutmanın, doğum yaparken bir kadına destek olmanın, iyileşmenin, dua etmenin, ruhlarla iletişim kurmanın, yağmur çağırmanın ve hayatı yüceltmenin bir yoluydu. Bence artık sesimizi geri alma ve şarkı söyleme zamanı geldi - çünkü bu gerçekten elimizde olan bir armağan.

TÜMATA, 1976 yılında Rahmi Prof. Dr. Oruç Güvenç tarafından, Türk müziğinin doğuşunu, gelişimini, terapötik değerini, repertuarını ve enstrüman zenginliğini araştırmak ve tanıtmak amacıyla kurulmuştur. 1991-1995 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Etnomüzikoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi bünyesinde faaliyet gösterdikten sonra, Marmara Üniversitesi Türk Araştırmaları Enstitüsü bünyesinde Türk Müziği Araştırma ve Tanıtım Birimi olarak faaliyetlerine devam etmiştir. TÜMATA'nın genel faaliyet alanları, en az 6.000 yıllık bir geçmişe sahip olduğu iddia edilen Türk müziğinin repertuarı, performans stilleri, dansları, kıyafetleri ve süslemeleri, sosyo-kültürel ve psikolojik kaynakları ile modern tıpta yeniden keşfedilen müzik terapisi uygulama malzemeleridir. Bu amaçla Mannheim, Münih, Berlin, Zürih, Madrid ve Barselona'da altı merkez kurulmuş ve Avusturya Rosenau'da müzik terapisti yetiştiren bir okul açılmıştır. Bu okulun ilk mezunları, 1995 yılı Ekim ayında Edirne'deki Sultan Bayezid II Hastanesi'nde verdikleri Türk müziği konseri ile diplomalarını almışlardır. Çok saygıdeğer öğretmen Rahmi Oruç Güvenç’in kızları Süyümbike ve Kanikey, babalarının izinden gitmeyi ve Türk makam müziği, ilahiler ve Orta Asya müziğinin tüm bu zenginliğini terapötik yaklaşımlarıyla yaymayı amaçlamaktadırlar.

Tuncay, çağdaş bir Sufi şairi olup, doğada ve kuşlar ile çiçekler de dahil olmak üzere tüm canlılarda bulunan altın oran ve şifa frekansları üzerine araştırmalar yapmaktadır. 1978 yılında İstanbul'da doğmuş ve Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Tasarımı Fakültesi'nde eğitim almıştır. Kompozisyon bölümünden mezun olmuştur. Tuncay, Anima, Mızıkçı Melodiler, Andan İçeri gibi gruplarla çalmış ve bu grupların albümlerinde yer almıştır. İlahilerle kalpleri dolduran Tuncay, çaldığı kutsal enstrümanlarla (ağız armonikası, gitar ve ud) müziğe ruh katmaktadır. Müzik yoluyla Yunus Emre'nin şiirlerini ifade etmeyi en derin müzikal arayışı olarak gören Tuncay, müzik ve ağız armonikası üzerine atölyeler düzenlemektedir. Hamile kadınlara ve bebek annelerine pentatonik müzik konserleri vermekte ve müziğin ruhunu her canlıya dokundurmaktadır.

İşte bilge beyaz kuş, biz ona "Özgür Baba" diyoruz. Onun kalbi, türkülerle atar ve çaldığı cura, gökkuşağı köprüleriyle cenneti yeryüzüne davet eder. Özgür Baba, bir Türk halk müziği sanatçısı ve şarkıcısıdır. Geleneksel bir Türk telli çalgısı olan cura bağlama çalar. Müziği, eski ve geleneksel Türk halk şarkılarına yaptığı büyüleyici ve minimalist yorumlarla dikkat çeker. Kendi besteleri de bu sade tarzı yansıtır. Ayrıca küçük bir karnatik perküsyon enstrümanı olan Kanjira'yı da kullanır.

Sözlerini aşkın tellerine uyumlu bir şekilde ıslık gibi çalan, kulağımıza konan kuş Batuhan. Müzik dolu bir ailede doğan Batuhan, 9 yaşındayken gitar çalmaya başladı. Lisede şarkı söylemeye başladı ve o zamandan beri hiç durmadı. Şu anda eğitimine Bilgi Üniversitesi Müzik bölümünden mezun olan Batuhan, son sekiz yılda yazdığı şarkıları seslendirdiği şiirsel müziğiyle konserler vermektedir ve ruha dokunan sözleriyle ,müzikal anlamda da özgün olan albümler çıkarmıştır.

O, dünya genelinde yaptığı uzun seyahatler sırasında öğrendiği birçok etnik enstrümanı hem otantik hem de modern yaklaşımlarla çalma fırsatı bulmuş bir çok enstrümanlı müzisyendir. Yerel müziklerle ilgili müzikal araştırmalar yürütmekte ve bu müzikleri çalışmalarına entegre etmektedir. Ayrıca bu vizyonla "Nani Nani Çocuklar" projesinde de yer almaktadır.

Müzik hayatına erken yaşlarda başlayan sanatçı, 2009 yılında Hindistan’a giderek Hint klasik müziği üzerine çalışmalar yapmıştır ve bu süreçte Bansuri (Hint flütü) çalmaya başlamıştır. Uzun yıllar "Tree Panda on the Moon" grubunda çalmış, son 10 yıldır ise "Sunshine" adlı grubuyla sahne almaktadır. Ayrıca birçok özel projede yer almaktadır. Gitar, perküsyon ve Bansuri gibi enstrümanları ustalıkla çalan sanatçı, büyüleyici seslerle dolu tek kişilik bir orkestra olarak kabul edilmektedir.

İstanbul'daki Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun olan Elif, 1998 yılında New York'a taşındı. 2006 yılında, Kızılderili kökenli şifacı George Kamana Hunter tarafından kurulan Blue Stone Healing Arts Enstitüsü'nde 3 yıllık bir programı tamamladı. Bu derin ve yoğun eğitim, Blue Stone Healing Arts Enstitüsü'nde onun bir şifacı olarak kadim bilgeliğiyle yeniden bağlantı kurmasını ve bu bilgeliği canlandırmasını sağladı. New York'ta 11 yıl süren derin şifa, bırakma ve hatırlama sürecinin ardından 2009 yılında İstanbul'a geri döndü. 2013 yılında, Şamanik geleneği ve Yeryüzü ile derin bağlantısını öğretmen, terapist, enerji uygulayıcısı ve müzisyen olarak kişisel ve gezegensel dönüşüm için rehberlik eden Patricia Whitebuffalo ile tanıştı. Elif, Patricia’nın kişisel dönüşüm ve benlik farkındalığı üzerine “Şamanın Yolunda Yürümek” adlı kişisel dönüşüm eğitim programına çırak olarak davet edildi. Patricia'nın şamanik ve ellerle şifa bilimi tekniklerini, “Uyanış Çarkı” öğretileriyle harmanlayan algısal yaklaşımını temel alan bu benzersiz ve kapsamlı 3 yıllık eğitimi tamamladıktan sonra, Elif 2015 yılında Fransa'da aynı programın öğretmenlerinden biri oldu ve hala bu programda öğretmenlik yapmaktadır. Elif, bir Çanupa, kutsal pipo taşıyıcısıdır; Güneş'le dans eden ve kutsal yaşam yolları aracılığıyla kalplerin kalbinde birliğe dua eden bir Derviş'tir. Onun enerji tıbbı, kutsal yönlerin, kutsal unsurların, hayvan ruhlarının ve ruh rehberlerinin ruhunu davet ederek ve aktive ederek bir şifa çarkı yaratmaya ve şifa enerjisinin geçmesine izin veren berrak bir kanal olmaya dayanır. "Bu an, sevgi yoludur."

Müzik aşığı olarak doğan Sümeyra, çocukluğunda her zaman şarkı söylemeyi çok sevdi. Ancak, müzik yapmanın sadece müzisyenlerin işi olduğunu düşündüğü için 25 yaşına kadar enstrüman çalmayı hiç denemedi. Hikayesi, 2013 yılında öğrencileri ve arkadaşlarıyla birlikte düzenlediği yıl sonu gösterisi olan The Beatles müzikali "I Wanna Sing My Song" ile başladı. Bu müzikali yazarken, bir gün ruhsal yoluna yön verecek şarkılar söylemek üzere yollara düşeceğini bilmiyordu. 25 yaşında ukulele çalmaya başladı ve kendi sesini bulmak için evinden ayrıldı. 2019 yılında yolu Tuncay Korkmaz ile yolları kesişti ve böylece müzik yolculuğu başladı. 2022'den bu yana, Anadolu'daki Sufi aşıkları ve Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan Yunus Emre'nin şiirlerini bestelemektedir. Amacı, Yunus Emre'nin duyulmamış sözlerini aşıklar arasında yaymaktır. Son zamanlarda ise, bebekler, çocuklar ve bebek bekleyen ebeveynler için doğaya uyumlu frekanslarda akort edilmiş enstrümanlar ve pentatonik müzik yaklaşımını kullanarak müzik yapan Nani Nani Çocuklar adlı çocuk şarkıları grubuna odaklanmaktadır.

Her zaman aradığımız şeyin içimizde olduğuna inanmışımdır. Sadece Kalbimizi dinleyerek keşfedilecek bir hazine, özümüzle bağlantı kurmanın yolu ise sevgidir. Başkalarının içindeki eli tutarak, evimize giden yolu bulmak, birlikte yükselmek ve büyüme yolunu paylaşmak mümkündür. Hayatım boyunca ilahi gerçeği aradım ve duaların çiçek açtığı simya bahçesini bulma isteği taşıdım. 1981 doğumluyum. Felsefe, tiyatro ve sinema eğitimi aldım, meditasyon, tasavvuf, Kabalistik öğretiler, Amazon Şamanizmi, Kızılderili Kızıl Yol ve etnik arkaik müzikle ilgilendim. Al Kindi Ensemble ile dünyayı gezip Oamanlı bendirimle konserler verdim, birçok kadim ritim kalıbını öğrendim. Bu ritimler ve kadim ezgiler bana, Kürelerin Müziği’ne erişmem için bir kapı açtı. Güney Amerika'daki seyahatlerim sırasında birçok spiritüel usta ile tanıştım ve doğanın güçleriyle çalışmayı, kendimi keşfetmeyi ve kadim şifa tekniklerini öğrendim. Ses şifacıları, besteciler ve terapistlerle çalıştım, İspanya'da Spreading the Wings (Kanatları Açmak) adlı bir albüm çıkardım. Toltek, Quechua, Mapuche, Amazon ve Lakota tıbbıyla ilgili birçok kadın çemberi ve şifa töreni organize ettim. Kadim yollardan toplanan farklı dualar ve güç şarkıları, sevgiyi ortak bir dil olarak yaratmam ve kutsal enstrümanlarımla Evrensel Barış Dansları aracılığıyla paylaşmam için bir yol oldu. Hayat yolum, aşıkları kendi özlerini keşfetmeleri ve kendilerini ifade ederek uyumlu bir topluluk yaratmaları için ilham vermek üzere alanlar açmaya adanmıştır. Kuşlar Konferansı Buluşması vizyonu, bu amacı gerçekleştirmek, spiritüel yolları, pratikleri ve şarkıları kutsal kuşlar tapınağında birleştirmek için bir vahiy oldu.

Elektrik ve Elektronik Mühendisliği okuyan ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden yüksek lisans derecesi alan Uygar, kariyerinin 20 yılını ileri düzey askeri iletişim teknolojileri alanında Sistem Mühendisi, Danışman, Program Yöneticisi ve Bölge Direktörü olarak geçirdi. 2010 yılında Vipassana geleneğine dayanan Mindfulness (Bilinçli Farkındalık) Meditasyonu kavramıyla tanıştı. Yoğun bir uygulama dönemi sonrasında, hayatında büyük ölçüde olumlu değişiklikler gözlemledi. O zamana kadar zamanının çoğunu farklı meditasyon tekniklerini derinlemesine deneyimlemeye ayırdı ve bu amaçla birçok ülkeye seyahat etti. Zamanla, edindiği deneyimleri çevresindeki insanlarla paylaşmaya ve onların meditasyon uygulamalarına destek ve rehberlik sağlamaya başladı. 2018 yılında profesyonel kariyerine son verdi, Türkiye'ye döndü ve Acaryasati Meditasyon Akademisi'ni kurdu. Meditasyon öğretiyor, özel olarak tasarlanmış rehberli meditasyonlar ve meditasyon programları tasarlıyor. Sufizme büyük ilgi duyan biri olarak, Vipassana ile Sufizmi birleştiriyor. Ayrıca, Mindfulness Alliance sertifikalı meditasyon öğretmenidir.

Hayatın sevilen çocuğu, bir damladaki okyanus, dinlemeye adanmış bir insan, bir anne ve bir yoldaş. Müzikal yolculuğum dinleyerek başladı; babam müziği çok iyi dinleyen biriydi ve her zaman bana farklı türlerde müzikler dinletirdi. Çaldığım enstrümanlara olan tutkum konusunda beni hep desteklerdi. Ortaokulda müzik öğretmenim flüt ve gitar çalardı, bu beni çok etkiledi. Okulda, öğretmenimizin desteğiyle bir müzik grubu kurduk ve orada şarkı söylemeye olan tutkumun farkına vardım. Aynı dönemde şiir yazmaya da başladım. Şarkı sözleri beni çok ilgilendirirdi; bazı şarkıları sadece sözlerini sevdiğim için dinlerdim, hala da öyle. Sonra, kendi sözlerimi duyurmak için hevesle besteler yapmaya başladım. Sesimi paylaşma cesaretini bulmam yıllar aldı. Bir yandan kendi yaralarımı iyileştirme yolculuğuna çıkarken, diğer yandan meditasyon/enerji çalışması gibi birçok uygulamayı deneyimleme ve öğrenme sürecine girdim. Çok değerli öğretmenlerim sayesinde artık sesim tamamen bana ait. Bu noktada, biraz cesaret, biraz merak ve bilinmeyene atılan küçük bir adımla Auroville’e giderek ses şifası eğitimi aldım. Orada geçirdiğim zaman, müzik ve sesle ilgili bildiğim her şeyi unutmama ve kendimi yeniden hatırlamama neden oldu. Hayatımı hayal bile edemeyeceğim şekillerde değiştirdi. Bir süredir sesim ve sözlerimle ses meditasyonu yapıyorum.

Güney Hindistan'daki Auroville Uluslararası Topluluğu'nda Fransız ebeveynlerden dünyaya geldim ve çok kültürlü bir sosyal ortamda büyüdüm. 17 yaşımda okulu bıraktım ve 6 ay boyunca Hindistan'ı gezerek serbest fotoğrafçı ve blog yazarı olarak çalıştım. Daha sonra Auroville'e geri döndüm ve eğitim, fotoğrafçılık ve topluluk inşa etme süreçlerinde görev aldım. Healing Hands Center'da Eski Thai Masajı üzerine eğitim aldım ve Tibet çanaklarıyla nasıl çalışılacağını öğrendim. 2020 yılında Paris'te bir ses şifası, yoga ve holistik uygulamalar stüdyosu olan Espace Anahata'yı kurdum. Bu proje, arkadaşım Lily ile birlikte kurduğumuz Move & Sound adında bir göçebe sağlık konseptine dönüştü; bu konsept masaj, yoga, ses şifası, inzivalar ve çevrimiçi stüdyo gibi unsurları bir araya getiriyor.

Bita, İran'ın Horasan bölgesinde doğdu. Yaklaşık 17 yıldır ritüel ve Sufi dansları alanında performans, araştırma ve eğitim çalışmaları yürütmektedir. Ana odağı, genellikle felsefe, teknik ve tarikatla ilişkilendirilen Sama (duyma) yolunu öğretmek ve liderlik etmektir. Bu çağdaş eğitim, eski bilgeliklere dayanmaktadır ve bunlardan biri Attar'ın Mantiq al-Tair (Kuş Konferansı) adlı kitabıdır. Bu bağlamda, aşkın yedi şehri ile Sema'yı yenilikçi bir şekilde birleştirmiştir. Sama ve sema yöntemlerinin yanı sıra dans terapisi, dinamik meditasyon, oyun terapisi, hikaye terapisi, evrensel barış dansları, zikir ve şiir tekrarlarını içeren çeşitli yöntemler kullanmaktadır. Aynı zamanda Allah'ın zikrinin özelliklerine odaklanarak, semah ve zikir eğitimi de vermektedir. 2019'dan bu yana, evrensel barış danslarının liderliğini yapmakta ve çeşitli çemberler oluşturmaktadır. Çocuklarla yaptığı çalışmalar sırasında, ritüel danslar alanında da aktif olmuş ve "Brave Kids" gibi çeşitli festivallerde bu dansların yönetici lideri olarak görev almıştır.

Yari (Peru) ve Paula (Almanya), hayatlarını And dağlarının kozmik dünya görüşü ve bu bölgenin kutsal bitkilerini incelemeye adamışlardır. Farklı geleneklerden ve yerel bitkilerden ilham alarak, hayatı, öğrenmeyi ve alçakgönüllülükle büyümeyi onurlandıran bir sunak oluşturmuşlar, gelecek nesillere ve dünyaya ellerinden gelen en iyi şekilde hizmet etmeye çalışmaktadırlar. İkisi de doğanın güçlerinden ilham alan tören müziklerinin bestecisidir. Altı yıldır bir çift olarak Portekiz’in güneyinde, küçük bir toplulukta yaşamaktadırlar. Yerli bir ormanın, meyve ağaçlarının ve sebze bahçelerinin koruyucusu olarak doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmekte ve yeryüzündeki her canlıya saygı göstererek, gökyüzünün tüm nimetlerine şükran duymaktadırlar.

Hayal edin: bedeniniz, zihniniz ve ruhunuz iç içe geçmiş, dengesizlik yükü altında mücadele ediyor. Ünlü şifacı Dr. Chirag Aswani, netlik ve yeniden hizalanma getirerek bu dengesizliği gideriyor ve uyumu geri kazandırıyor. Şefkatli yaklaşımı, kadim ve modern teknikleri birleştirerek binlerce insanın yeniden enerji ve huzura kavuşmasına yardımcı oluyor. Yaklaşık yirmi yıllık tecrübesiyle Chirag, doğal ve invaziv olmayan (cerrahi müdahale gerektirmeyen) şifa yöntemlerinde uzmanlaşarak 50.000’den fazla hastayı tedavi etmiştir. 2021-22 yıllarında Indo-Euro Şifacılar Birliği tarafından “Yılın En İyi Şifacısı” ödülüne layık görülmüş olan Chirag, vücudun kendi kendini iyileştirme ve gelişme gücünü desteklemeye inanıyor. Ana Şifa Yöntemleri: Vedik ve Thai Kayropraktik Bakım Kraniosakral Terapi Ek Şifa Yöntemleri: Hipnoterapi Reiki Şifa Pranik Şifa Kristal Şifa Bilinç Erişim (Access Consciousness) Lama Fera Ho’oponopono Değerli Taş Şifası Mum Şifası Beden Süreçleri Şifası Akupresür Tantra ve Mantra Şifası Dr. Chirag’ın misyonu, bireylerin içlerindeki doğal iyileşme gücüyle yeniden bağ kurmalarına yardımcı olmak ve onları denge, ağrısız bir yaşam ve enerji uyumuna yönlendirmektir. Chirag, bu yıl ilk kez Kuşların Konferansı’nda yer alacak ve 9-13 Ekim tarihleri arasında sağlık odasında seanslar sunacak. Seans rezervasyonu ve daha fazla bilgi için lütfen Isahela Peres ile +4366475542820 numarasından iletişime geçin.

Her bireyin ihtiyaçlarına özel olarak tasarlanmış, benzersiz bir masaj deneyimi. Fiziksel ve ruhsal bedenin, meridyen sisteminin bilgisiyle Neovi, sihirli ellerini kullanarak sizi tekrar dengeye getiriyor. Masaj masasından, Elysium (mükemmel mutluluk) haline geçiş yaparak, mutluluk ve huzur içinde ayrılacaksınız.

Jade Hélène DUEZ ile ezoterik kartomansi ve kadim tıpla buluşma: Marsilya Tarot’u Fransa’nın kuzeyinden gelen Jade-Hélène, 7 yaşında kartlarla çalışmaya yapmaya başladı. Parasempatik bilim ve onun tüm biçimleriyle derinden ilgileniyor ve ergenlik döneminde ruhsal bir uyanış yaşadı. 19 yaşında ilk astroloji danışmanlıklarını verdi ve rüyaları yorumladı, ardından Grimaud'un Marsilya Tarot’u ile tanıştı. Bu kadim ve gizemli kehanet aracı, onun araştırmalarının merkezine yerleşti ve 2003'ten itibaren Fransa'nın güneyindeki Saint-Tropez'de öğretmenliğini yaparak bu konuda uzmanlaştı. Bir danışmanlık firması kurdu ve birkaç yıl boyunca Europe 2 ve Radio Saint-Tropez’de yer aldı; burada, sağlık, alternatif tıp ve ekoloji üzerine yenilikçi bir program geliştirdi. Tarot ve Orakulları okuma konusundaki yetenekleri ve kişisel dönüşüm süreçlerini yönlendirme becerisi ile danışanları ve dinleyicileri tarafından takdir edilmektedir. Jade-Hélène, kişisel gelişim uygulamalarını keşfetmeye devam ediyor; bunlar arasında natüropati ve rebirthing (yeniden doğuş) gibi teknikler bulunmakta, bu süreçlerde psişik ve parapsikolojik becerilerini doğal terapilerle birleştirmektedir. 24 yaşında ezoterizm ve gazetecilik konusundaki iki tutkusunu bir araya getirdi. Günümüzde, rebirthing üzerine konferanslar ve atölyeler düzenlemekte (rahim içi yaşamdan başlayarak güncel zihinsel sınırların aşılmasına kadar duygusal anıların serbest bırakılması), Marsilya Tarot’u üzerine eğitimler vermekte ve Fransa'da ve yurtdışında danışmanlık ve öğretim yapmaktadır. Her zaman bilgiyi arayan ve kadim gelenekleri korumaya adanmış biri olarak, Amerindian kadim geleneklerine ve FSI (Fuego Sagrado d'Itzachilatlan, Meksika) bünyesinde şamanizm uygulamalarına yönelmiştir. Yerlilerin kadim tıp törenlerine katılmış ve Fransa’da Temazcal törenlerinin rehberi olmuştur. Son 15 yıldır bu alanlardaki uygulamalarına devam eden Jade-Hélène, yaşamını şifa vermeye ve bilinç yükseltmeye adamıştır.